Bora Aşık’ın 2015 Everest İlk Roman Ödülü’nü kazanan kitabı "Geceyi Atlatabilmek", karakterlerinin ruh halini ve duygularını doğrudan okuruna yansıtmayı başarabilen, okurunu karakterlerinin duygularına ortak eden bir ilk roman
Geceyi Atlatabilmek / Bora Aşık / Everest Yayınları
Bir
sinema filminden çıktıktan ya da bir romanın kapağını kapattıktan sonra, bir
süreliğine o hikayenin kahramanlarından birisiymişsiniz gibi hissediyorsanız,
bu hikayenin kuvvetini ispatlar. Bu, her ne kadar sizin etkilenmeye ne kadar
açık olduğunuzla ve zaaflarınızla bağlantılı bir durum olsa da bir süreliğine
dahi bakışınızı değiştirebiliyor, kafanızı bulandırabiliyorsa, eser başarıya
ulaşmış sayılabilir. Genç yazar Bora Aşık’ın 2015 Everest İlk Roman Ödülü'ne
değer görülen kitabı "Geceyi Atlatabilmek" de benzer bir etkiye
sahip.
Kitapta,
sokakta yaşayan bir evsizin gözünden kendini gündelik hayatın rutinlerine
kaptırmış, yaşamayı unutmuş, çalışmaya ve tüketmeye dayalı hayatın esiri olmuş
karakterleri gözlemliyor Aşık. Zaten etkileyici olan da bu noktadaki yaklaşımı.
Hepimizin
bir parçamızmış gibi benimsediği tüm alışkanlıklarımızın aslında ne kadar
yaratılmış ihtiyaçlar olduğunu yüzümüze vuruyor. Hayati olarak addettiğimiz tüm
alışkanlıkları basite indirgiyor ve kapıldığımız koşturmacanın anlamsızlığını,
kendimizi boş bir çemberin içinde haybeye koşturan birer fareye
dönüştürdüğümüzü ortaya çıkartıyor.
Topluma
daha eleştirel bir bakışla yaklaşabilme fırsatı yaratıyor. Kahramanımız bizim
artık kullanamayacağımızı düşündüğümüz kıyafetleri, bitirmeye çalışmadığımız yemekleri,
okumaya değer bulmadığımız kitapları sonsuz ve sınırsız çöp dünyasının
derinliklerinden çıkartarak hayatını sürdürebiliyor.
Anlık
bir uyanış başlatıyor Bora Aşık. Edebi hayatında istikrar gösterebilirse bu
uyanışın sürüp gitmesi ve yeni kuşakta kendine yer edinmesi çok olası.
Önemsiz
detaylar
Kitapta,
bu gözetmenlik halinin yanı sıra sokakta yaşayan karakterimizin hayatta kalma
ve işlediği cinayetin gerçekliğinden(!) kaçma savaşına şahitlik ediyoruz. Tabii
bu savaş tek kişilik değil. Kahramanımıza elindeki her şeyi ikiye bölerek
paylaşmayı düstur edinmiş Ruttuk ve mavi saçları yüzünden ona taktığı ismiyle
Okyanus eşlik ediyor. Kahramanımızın ise bir ismi yok. Okyanus’un ona taktığı
ve aslında ona ait olmayan ‘Ölüm’ ismini saymazsak tabi. Bora Aşık
başkahramanına, okurunun ona hitap edebileceği bir isim bahşetmeyerek aslında
yarattığı karakterin zihnindeki bulanıklığı, okura kuvvetli bir şekilde
aksettirmeyi başarıyor. Aşık’ın romanını başarılı kılan unsurların başını da bu
önemsiz görünen detaylar ve telaşsız tasvir yöntemi çekiyor. Onun gözünden
takip ettiğimiz bu hikayede, onunla beraber savruluyor, kafa karışıklığı
yaşıyor ya da ürperiyoruz. "Geceyi Atlatabilmek", yaşattığı tüm
geçişler ile karakterinin ruh halini ve duygularını bir ayna gibi okuruna
yansıtmayı başarabilen bir ilk roman.
'Rozetliler'
Ölüm,
sokaktaki yaşantısını katil olmanın verdiği ağırlıkla sürdürmeye çalışıyor.
Kendini kötü ya da çaresiz hissettiği zamanlarda ise onu hep sevecenlikle
karşılayan arkadaşı Ruttuk’a ya da aşkla bağlandığını düşündüğünü Okyanus’a
sığınıyor.
Kendi
içinde oluşturduğu bu rutinin en büyük macerası ise ‘rozetlilerden’ yani
polislerden kaçmak. Ölüm’ün arkadaşlık, aşk ve hayat gibi temel konularda kafa
karışıklıkları ve büyük bir kaçışın içinde geçirdiği günler, taşıdığı yükün
ağırlığına daha fazla dayanamayarak rozetlilere teslim olmaya karar vermesiyle
bambaşka bir noktaya evriliyor. Okurun da tüm bu olan biteni mantıklı bir
temele oturtma merakıyla beklediği final, biraz hayal kırıklığı yaratacak gibi
görünse de Aşık yine o sakin ve sarih diliyle, her şeyi basitçe ortaya döküyor.
Böylece okurunu da sakinleştiriyor ve elinde tuttuğu romanın tüm koşturmacasına
rağmen bir polisiye olmadığı, haliyle bize nefes kesici bir final vad etmediği
gerçeğiyle yüzleştiriyor.
Bu
haliyle okuması lezzetli ve örneğine az rastlanır cinsten bir roman olarak,
benzerleri arasından sıyrılıyor. Bu özel durumu da Bora Aşık’a şaşılmayacak bir
biçimde 2015 Everest İlk Roman Ödülü’nü getiriyor. Ödülünü TÜYAP’taki törende
alacak olan Aşık’ın romanı, okuruyla da fuarda tanışacak.
Ödül:
Telif bedeli
Bu yıl
Bora Aşık'a takdim edilecek olan Everest İlk Roman Ödülü, 2006 yılından beri,
düzenli olarak Everest Yayınları tarafından veriliyor. Ödüle değer bulunan
eser, Everest Yayınları tarafından basılırken eser sahibi ise ödül tutarı
olarak kitabın ilk baskısının telif bedelini alıyor. Bu yılki seçici kurulu
Semih Gümüş, Erediz Atasü, Müge İplikçi, Cemil Kavukçu ve İnci Aral’dan oluşan
yarışma geçtiğimiz yıl, yarışmaya katılan aday eserlerden hiç birisi ödüle
değer bulunmadığı için verilmemişti.
Milliyet Kitap / Kasım 2015 http://www.milliyetsanat.com/kitap/kitap-tanitimlari/okurlarin-karsisinda-bir-ayna/683
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder